20'lik yaş dişleri, genellikle 17-25 yaşları arasında çıkan ve ağız sağlığını etkileyebilen üçüncü azı dişleridir. Bazı kişilerde bu dişler düzgün bir şekilde çıkarken, bazı durumlarda gömülü veya yanlış konumlanmış olarak büyüyebilir. Bu da ağrı, enfeksiyon ve diğer diş sağlığı sorunlarına yol açabilir. Günümüzde birçok kişi, bu dişlerin çıkarılıp çıkarılmaması gerektiğini merak etmektedir. Kimi zaman diş çekimi gereksiz bir işlem olarak görülse de aslında doğru zamanda yapılan bir müdahale, ilerleyen yıllarda daha büyük diş ve çene problemlerinin önüne geçebilir. Peki, 20'lik yaş dişleri neden sorun yaratır ve nasıl tedavi edilmelidir? İşte tüm detaylarıyla 20'lik yaş dişleri hakkında bilmeniz gerekenler.
İnsan ağzında toplam 32 diş bulunur ve bunların son çıkanları 20'lik yaş dişleri olarak adlandırılır. 20'lik yaş dişleri, çenenin en arka kısmında yer alır ve günümüzde birçok insanda çene yapısının küçülmesi nedeniyle çıkmaları için yeterli alan bulunmaz. Evrimsel süreçte insan çene yapısı değişmiş ve modern beslenme alışkanlıklarıyla birlikte bu dişlerin işlevselliği azalmıştır. Bunun sonucunda 20'lik yaş dişleri gömülü kalabilir, yanlış açıyla çıkabilir ya da yalnızca bir kısmı çıkıp diş etinde enfeksiyon ve iltihaplanmaya yol açabilir.
Bu dişlerin çıkışı sırasında, genellikle diş etlerinde şişlik ve hassasiyet yaşanır. Ağzın en arka kısmında yer almaları nedeniyle temizlenmeleri zor olduğundan, çürük ve enfeksiyon riski oldukça yüksektir. Bu nedenle diş hekimleri, 20'lik yaş dişleriyle ilgili düzenli kontroller yapılmasını önerir.
20'lik dişler ağız içinde çeşitli nedenlerden dolayı problem oluşturabilir. Gömülü kalmaları durumunda çene kemiği içinde baskı yaratabilir ve bu da zamanla ciddi ağrılara neden olabilir. Bazı kişilerde 20'lik dişlerin çıkmaya çalışırken yan dişlere baskı yapması, çapraşıklık ve diş sıkışmasına yol açabilir. Ayrıca, yanlış konumlanan 20'lik dişlerin çevresinde yiyecek artıkları birikebilir ve bu durum bakteri üremesine neden olarak enfeksiyon riskini artırır.
Özellikle kısmen çıkan 20'lik dişler, çevresinde diş eti enfeksiyonu gelişmesine yol açabilir. Bu durum perikoronit olarak adlandırılır ve çene ağrısı, ağız kokusu, şişlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Eğer bu enfeksiyon tedavi edilmezse, ciddi ağız sağlığı sorunlarına yol açabilir.
Eğer 20'lik yaş dişlerinizde bir sorun varsa aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler hafif rahatsızlıklardan ciddi enfeksiyon belirtilerine kadar değişiklik gösterebilir:
Bazı durumlarda bu belirtiler geçici olabilir ve diş tam olarak çıkana kadar düzelir. Ancak eğer belirtiler sürekli hale gelmişse ve günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa, diş hekimine başvurmak önemlidir.
Bazı 20'lik yaş dişleri düzgün bir şekilde çıktığında herhangi bir müdahaleye gerek kalmaz. Eğer çene yapısında yeterli yer varsa ve diş sağlıklı bir şekilde çıkmışsa, düzenli temizlik yapıldığı sürece bu dişlerin çekilmesine gerek yoktur. Ancak aşağıdaki durumlarda diş çekimi önerilir:
Diş hekimi, röntgen görüntüleri ile dişlerin konumunu değerlendirerek en doğru tedavi yöntemine karar verecektir.
20'lik yaş diş çekimi, lokal anestezi altında yapılan bir cerrahi işlemdir. İşlem sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Dişin konumuna göre, diş hekimi basit bir çekim yapabilir veya dişi çıkarmak için cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi çekimlerde dişin üzerindeki kemik dokusu kaldırılarak diş çıkarılır ve ardından dikiş atılır.
Çekim sonrası ağız sağlığınızı korumak ve hızlı iyileşmek için aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir:
Tuzlu su ile gargara yapmak, soğuk kompres uygulamak ve ağrı kesici ilaçlar geçici rahatlama sağlayabilir. Ancak kalıcı çözüm için bir diş hekimine danışılmalıdır.
Dişin konumuna bağlıdır. Basit çekimler kolayca yapılabilirken, gömülü dişlerin çekimi cerrahi işlem gerektirebilir.
Genellikle 7-10 gün içinde iyileşme sağlanır. Ancak tam iyileşme süresi bireye göre değişebilir.
Diş enfeksiyon kapabilir, diğer dişleri sıkıştırarak çapraşıklığa yol açabilir ve çene ağrısı gibi sorunlara neden olabilir.
20'lik yaş dişleri hakkında daha fazla bilgi almak ve gerekli tedavi yöntemlerini öğrenmek için diş hekiminize danışabilirsiniz. Erken teşhis ve doğru tedavi ile sağlıklı bir ağız yapısına sahip olabilirsiniz!