Diş sıkma diğer bir deyişle bruksizm, uykuda ya da uyanıkken yaşanan ve genellikle strese bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Her insanda görülebilen diş sıkma, diş sağlığı açısından son derece zararlıdır.
Diş sıkma ya da diş gıcırdatma olarak da bilinen bruksizm; kişinin dişlerini sıkması, gıcırdatması ya da birbirine sürtmesi ile karakterizedir. Bruksizm sorunu yaşayan kişiler uyanık hâldeyken de dişlerini sıkma ya da gıcırdatma gibi sorunlarla karşılaşabilir.
Uyku sırasında dişlerini sıkan ya da gıcırdatan kişilerde horlama ve nefes alma sırasında duraklama, diğer bir deyişle uyku apnesi gibi uyku bozukluklarına rastlanması riski vardır. Hafif bruksizm vakaları herhangi bir tedaviye gerek duyulmaksızın iyileşebilmesine karşın, bazı kişilerde çene bozukluklarına, baş ağrılarına, dişlerde hasara ve diğer birçok probleme neden olabilecek şiddette bruksizm vakalarıyla karşılaşılabilir.
Kişinin bruksizm sorunu yaşadığını fark etmesi genellikle bazı belirtiler ortaya çıkana kadar mümkün olmaz. Bu nedenle, bruksizm bulgularının bilinmesi ve diş bakımının ihmal edilmemesi önemlidir.
Diş sıkmanın ya da gıcırdatmanın bilinen kesin bir nedeni bulunmamakla birlikte diş sıkmaya neden olan bazı bulgulardan bahsetmek mümkündür. Diş sıkmanın en sık görülen nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Uykuda ya da uyanıkken diş sıkma her yaş grubunda görülebilen bir sorundur. Bununla brilikte uykuda diş sıkmanın, çocuklarda ve gençlerde görülme sıklığı daha fazladır. Erken dönemde görülen gece diş sıkma durumu çoğunlukla yetişkinlik döneminde ya da kalıcı dişlerin çıkmasıyla sona erer.
Diş sıkma ve gıcırdatma sorunu yaşayan kişilerin bir diş hekimine başvurması ve onun önerileri doğrultusunda hareket etmesi önemlidir. Uygulanacak olan tedavi planı dişlerdeki hasara göre hasta özelinde belirlenir. Diş sıkma tedavisi amacıyla uygulanacak tedaviler şu şekilde sıralanabilir:
Diş sıkma her yaş grubunda farklı belirtilerle görülebilen bir sorundur. İstemsiz diş sıkma sorunu yaşayan kişilerde sıklıkla görülen belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür:
Kişinin uykusu sırasında ortaya çıkan diş sıkma sorunu “uyku bruksizmi”, kişi uyanıkken ortaya çıkan diş sıkma sorunu ise “uyanık bruksizm” olarak adlandırılır.
Diş sıkma teşhisi, diş hekiminin gerçekleştirdiği kapsamlı fiziki muayene ile konulabilir. Bu aşamada, hastada aşınmış diş minesi, büyümüş çene kasları, kırık ve yontulmuş dişler görülmesi tanıyı yönlendirici unsurlar olabilir. Diğer yandan dişlerde görülen aşınmaların nedeni; diş macunlarının içeriğindeki aşındırıcı maddeler, dişlerin aşırı ve kontrolsüz fırçalanması, asitli, alkollü içecekler ve tatlandırıcılar da olabilir. Ayrımın yapılabilmesi ve teşhisin doğru bir şekilde koyulabilmesi için uzman ve deneyimli diş hekimlerine başvurulması gerekir.
Diş sıkma tedavisi amacıyla uygulanabilecek farklı yöntemler vardır. Hangi yöntemin uygulanacağı, sorunun altında yatan nedenin tespit edilmesinden sonra hasta özelinde belirlenir.
Uyku sırasında gece plağı kullanmak, diş sıkma sorununu tedavi etme amacıyla en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Gece plağı kullanıldığı zaman gece boyunca dişlerin gıcırdatılması ve dişlerin zarar görmesi önlenebilir. Gece plakları her hastadan alınan ölçülere göre üretilir. Şeffaf ve kişiye özel gece plakları, diş sıkma ve gıcırdatma sorunu olan hastalar tarafından genellikle uyumadan önce takılır. Böylece zaman içerisinde çene ekleminde deformasyon oluşması riski minimize edilebilir. Şeffaf diş plaklarının diğer bir özelliği ise dişlerde ve dolgularda kırıklara neden olabilecek derece şiddetli diş sıkma ve gıcırdatma dorunlarını çözmek için etkili bir yöntem olmasıdır. Ancak gece plağı koruyucu bir yöntem olup bruksizm hastalığını kesin olarak ortadan kaldırması söz konusu değildir.
Bruksizm stres kaynaklı olduğunda ilk adım strese neden olan faktörler ortadan kaldırmaktır. Bunun için psikolojik destek alınması gündeme gelebilir. Ayrıca müzik dinleme, yürüyüş, kitap okuma ve meditasyon gibi çeşitli aktiviteler stres seviyesinin azalmasına yardımcı olabilir.
Bruksizm sorunu yaşayan kişiler çenesini kapattığında alt ve üst dişlerin tam olarak üst üste oturmadığı durumlarda kuron, dolgu ya da ortodontik tedavi ihtiyacı doğabilir. Kapanışın normal bir şekilde gerçekleşmesi için hasta özelinde tedavi planlanmalıdır.
Hasta özelinde yapılan değerlendirmelerden sonra diş hekimi gerekli görürse dental botoks prosedürü uygulanabilir. Botoks enjekte edilen bölgedeki kasın fonksiyonu geçici olarak azaltılıp kasın gevşemesi sağlanır. Dental botoks tedavisi sırasında hangi doz ilaç enjekte edileceği ve hangi bölgeye enjeksiyon yapılacağı hasta özelinde cinsiyete, anatomik yapıya, kas kitlesine, hastanın cilt kalınlığına ve bruksizmin derecesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Altta yatan nedeni doğru bir şekilde tespit etmek doğru tedavi uygulanmasını ve diş sıkma sorununun giderilmesini sağlayabilir. Doğru tedavinin uygulanması ve düzenli kontrollerin yapılması durumunda diş sıkma sorunu genellikle tamamen ve kalıcı olarak ortadan kaldırılır. Diş sıkma sorunu çoğu hastada psikolojik kaynaklı olduğundan tamamen ortadan kalktığı düşünüldüğü durumlarda dahi takip bırakılmamalıdır.
Diş sıkma sorununu önlemek için alınabilecek bazı önlemler aşağıda sıralanmıştır:
Bunlara ek olarak, diş sıkma sorununun epilepsi, reflü ya da uyku apnesi gibi çeşitli tıbbi durumlara bağlı geliştiği hastalarda, diş sıkma sorununun altında yatan hastalığı tedavi etmek ya da semptomların hafifletilmesine yönelik bir tedavi planlamak gerekir. Diş sıkma sorunu genellikle diğer ağız ve diş sağlığı hastalıklarıyla benzer belirtilere neden olduğundan, rutin diş hekimi muayenelerinin aksatılmaması konusunda gereken özenin gösterilmesi, sorunun erken teşhisi ve tedavisi noktasında avantaj sağlayabilir. Bu sayede hastanın yaşam kalitesinin artırılması mümkün olabilir.